EN ÇOK OKUNAN MAKALELER
Makaleler Yükleniyor...
E-BÜLTENİMİZE ABONE OLUN!
Sektördeki son haberleri takip etmek
için ücretsiz haftalık bültenimize
abone olun...
Sektörden İş Fırsatları
Güvenlik sektöründeki iş fırsatlarını buradan takip edebilirsiniz! Aradığınız kariyer fırsatları burada...
MAKALE DETAYI
AIREF hırsızlık araştırma sonuçlarını yayınladı
Alarm Endüstrisi Araştırma ve Eğitim Vakfı AIREF destekli bir çalışma, mağdurların hırsızlıktan önce ve sonra güvenlik alışkanlıklarını araştırdı.
Alarm Endüstrisi Araştırma ve Eğitim Vakfı (AIREF), soygun olaylarının kurbanlar üzerindeki etkisini inceleyen yeni bir çalışma yayınladı. Vakıf, 2013 yılında yayınladığı bir araştırma için profesyonel hırsızlardan bilgi almıştı. Şimdi ise mağdurlardan bilgi toplayarak, hırsızlık ve sonrasındaki etkileri araştırdı. Proje konut hırsızlığından yaklaşık altı ay sonra güvenlik ve davranış değişikliklerini keşfetmeyi hedefliyor.
İşte, araştırmadan göze çarpan bazı satır başları:
■ Anket katılımcıların yarısından fazlasını 26-40 yaş aralığındaki kadınlar oluşturdu.
■ Bildirilen vakalarda, yerleşim hedefleri öncelikli olarak tek ailelik evler, apartmanlar veya mülklerdi.
■ Anket katılımcılarının çoğunluğu aile üyeleri veya ev arkadaşlarıyla birlikte yaşıyorlardı.
■ Katılımcıların üçte ikisinden fazlası hırsızlığa uğradığı ikamet yerinde beş yıl ya da daha az süreyle yaşıyordu.
■ Hırsızlık sırasında konutların % 80'inde hiç kimse bulunmuyordu.
■ Soygun anında iç mekan aydınlatmasını açık bırakmak en yaygın güvenlik önlemleri olarak tercih edildi.
■ Katılımcıların% 29'u hırsızlık sırasında alarm sistemi bulunduğunu bildirdi.
■ Alarm sahiplerinin yarısından fazlası alarm sisteminin hırsızlık esnasında tamamen devreye girmediğini veya hiç harekete geçmediğini söyledi.
■ Alarm kullanılmamasıyla ilgili birincil neden olarak mağdurların konutta kiracı olması belirtildi.
■ Mağdurların % 20’si maliyetler nedeniyle alarm kurdurmadıklarını belirtirken, % 14'ü alarm satın almayı düşündüğünü bildirdi.
■ En çok tercih edilen giriş yöntemi olarak % 24.1 oranında açık pencerelerden yararlanıldı.
■ Hırsızların en çok tercih ettiği eşyalar ise bilgisayarlar, takılar, akıllı cihazlar, telefonlar ve televizyonlar oldu.
■ Katılımcıların yaklaşık üçte biri şüpheliyi tanıyordu.
■ Soygun sonrasında güvenlik değişiklikleri / gelişmeleri sorulduğunda, en yaygın değişim (% 35) ile yeni bir alarm sistemi satın alma kararı oldu.
■ Ankete katılan beş kişiden en az biri, hırsızlıktan sonra güvensizlik duygusunu aşamadığını söyledi.
Projenin araştırmacıları mağduriyet öncesi ve sonrası hırsızlık kurbanlarına ilişkin önemli bulgular kaydetti. İlk olarak, katılımcıların çoğu, hırsızlık olayından önce bir takım güvenlik önlemleri almışlardı. Hırsızlık sırasında kullanılan en yaygın güvenlik önlemi, iç aydınlatma lambalarını açık bırakmak oldu. Konut sakinleri bir hırsızlık olayı yaşanmadan önce, satın alma maliyeti ve uzun dönemli bakım masrafları vb. nedenlerle güvenlik sistemlerini kullanmaya isteksiz olduklarını belirtti. Aslında, ankete katılanların % 29'u ilk soygun sırasında bir alarm sistemine sahipti ve ancak alarmların yarısından çoğu hırsızlık anında harekete geçememişti.
Aktif bir alarm sisteminin hırsızlığı kesin olarak önlediğini söylemek zor olsa da elde edilen kanıtlar alarm sistemlerinin hırsızları engellediğini ortaya koyuyor. Önceki araştırmalarda, hırsızların alarm sistemleri bulunan evlerden / işletmelerden kaçma eğilimi gösterdiğini göz önüne alan araştırmacılar, konut ve işyeri güvenliği için alarm sistemlerinin caydırıcı etkisine dikkat çekiyor.
İşte, araştırmadan göze çarpan bazı satır başları:
■ Anket katılımcıların yarısından fazlasını 26-40 yaş aralığındaki kadınlar oluşturdu.
■ Bildirilen vakalarda, yerleşim hedefleri öncelikli olarak tek ailelik evler, apartmanlar veya mülklerdi.
■ Anket katılımcılarının çoğunluğu aile üyeleri veya ev arkadaşlarıyla birlikte yaşıyorlardı.
■ Katılımcıların üçte ikisinden fazlası hırsızlığa uğradığı ikamet yerinde beş yıl ya da daha az süreyle yaşıyordu.
■ Hırsızlık sırasında konutların % 80'inde hiç kimse bulunmuyordu.
■ Soygun anında iç mekan aydınlatmasını açık bırakmak en yaygın güvenlik önlemleri olarak tercih edildi.
■ Katılımcıların% 29'u hırsızlık sırasında alarm sistemi bulunduğunu bildirdi.
■ Alarm sahiplerinin yarısından fazlası alarm sisteminin hırsızlık esnasında tamamen devreye girmediğini veya hiç harekete geçmediğini söyledi.
■ Alarm kullanılmamasıyla ilgili birincil neden olarak mağdurların konutta kiracı olması belirtildi.
■ Mağdurların % 20’si maliyetler nedeniyle alarm kurdurmadıklarını belirtirken, % 14'ü alarm satın almayı düşündüğünü bildirdi.
■ En çok tercih edilen giriş yöntemi olarak % 24.1 oranında açık pencerelerden yararlanıldı.
■ Hırsızların en çok tercih ettiği eşyalar ise bilgisayarlar, takılar, akıllı cihazlar, telefonlar ve televizyonlar oldu.
■ Katılımcıların yaklaşık üçte biri şüpheliyi tanıyordu.
■ Soygun sonrasında güvenlik değişiklikleri / gelişmeleri sorulduğunda, en yaygın değişim (% 35) ile yeni bir alarm sistemi satın alma kararı oldu.
■ Ankete katılan beş kişiden en az biri, hırsızlıktan sonra güvensizlik duygusunu aşamadığını söyledi.
Projenin araştırmacıları mağduriyet öncesi ve sonrası hırsızlık kurbanlarına ilişkin önemli bulgular kaydetti. İlk olarak, katılımcıların çoğu, hırsızlık olayından önce bir takım güvenlik önlemleri almışlardı. Hırsızlık sırasında kullanılan en yaygın güvenlik önlemi, iç aydınlatma lambalarını açık bırakmak oldu. Konut sakinleri bir hırsızlık olayı yaşanmadan önce, satın alma maliyeti ve uzun dönemli bakım masrafları vb. nedenlerle güvenlik sistemlerini kullanmaya isteksiz olduklarını belirtti. Aslında, ankete katılanların % 29'u ilk soygun sırasında bir alarm sistemine sahipti ve ancak alarmların yarısından çoğu hırsızlık anında harekete geçememişti.
Aktif bir alarm sisteminin hırsızlığı kesin olarak önlediğini söylemek zor olsa da elde edilen kanıtlar alarm sistemlerinin hırsızları engellediğini ortaya koyuyor. Önceki araştırmalarda, hırsızların alarm sistemleri bulunan evlerden / işletmelerden kaçma eğilimi gösterdiğini göz önüne alan araştırmacılar, konut ve işyeri güvenliği için alarm sistemlerinin caydırıcı etkisine dikkat çekiyor.
Bu Makalenin Yorumları
Yorum Yazın
Yorum Yazın