Akıllı Kilitlerden Anahtarsız Bir Geleceğe

Evlere ve ofislere mobil erişim yeni bir konsept değil, ancak hala hantal anahtarları kullanmaya devam ediyoruz. Geleneksel anahtarlar yüz yıl öncesine dayanan eski bir teknoloji ve çok fazla değişmedi. Üstelik anahtarların sadece yönetilmesi zor değil, aynı zamanda ciddi güvenlik riskleri de var.

Mobil sistemlerin ‘’gelecek’’ olduğunu biliyoruz. Dünyanın her yerinden 5,1 milyar insanın bir mobil cihazı var ve bu cihazların yüzde 57'si akıllı. 3 milyar kullanıcı telefonlarından internette geziniyor ve 2025 yılına kadar internet kullanıcılarının yüzde 45'i sadece mobil olacak.

Mobil teknoloji, yaşam tarzımızı ve çalışma şeklimizi açıkça değiştiriyor. Oturma odamızdan dünyanın her yerinden telefonla anında ulaşabiliyor, Çin’den sipariş verebiliyor ancak bir kilidi açmak için hala küçük bir metal mekanizma kullanıyoruz.

Anahtarlar, sadece bir kapımızın olduğu yüz yıl önce mükemmel bir şekilde çalışıyordu. Bugün bu durum geçmişe kıyasla oldukça farklı. Genellikle bir seferde 4 ila 6 arasında anahtar taşıyoruz. Anahtarlar sadece yönetim açısından değil, güvenlik açısından da büyük bir sorun. Çünkü anahtarlara sahip olan herkes erişime sahip olabilir. Anahtarlar kimlik doğrulamadan yoksundur ve kolayca veya çalınabilir. Bir anahtar kaybolduğunda veya çalındığında erişimi durdurmanın tek yolu, mekanizmayı yani kilitleri tamamen değiştirmektir.

Anahtarların neden olduğu bu sorunların en çok yaşandığı yerler, ticari risklerinden ötürü, şüphesiz işletmelerdir. Ofis alanlarından, küçük ve küçük ve orta ölçekli işletmelere kadar, geleneksel anahtarlı sistemlerinden neden olduğu risklerden etkilenmeyen iş grubu neredeyse yoktur. Erişim günlük veya hatta saatlik olarak değişebilir, bu nedenle anahtarların yönetilmesi için zaman ve para harcanır. Daha da kötüsü, mekanik anahtarlar nedeniyle hırsızlığa karşı savunmasız kalmaktır.

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan ve akıllı erişim kontrolü alanında yapılan bir araştırma geleneksel sistemlerin ne kadar savunmasız olduğunu ortaya koydu. Araştırma farklı sektörlerde çalışan yaklaşık 1000 kişiyi inceledi. Çalışanların yüzde 54'ü çalışma alanlarına erişmek için hala geleneksel anahtarları kullandığını söyledi. Katılımcıların yüzde 72'si anahtarlarının kaybettiğini belirtti. Şaşırtıcı olan, çalışanların kaybettikleri anahtarlara karşın, değiştirilen kilit oranının %35’lerde kalmasıydı.

İş sahipleri güvenlik sistemlerini güncellemedikleri zaman son derece hassas hale gelirler. Bir çalışanın işten ayrılmasının ardından, kilitleri değiştirmezseniz, her gün yetkisiz erişim riskini de üstlenirsiniz. Mobil erişim teknolojisin parladığı yer tam da burası denilebilir. Telefonların anahtarlara kıyasla kaybolma riski çok daha azdır. Üstelik telefonunuzu kaybetseniz bile sistemi tamamen değiştirmeniz gerekmez. Erişim iznini dakikalar içinde iptal edebilirsiniz.

Piyasada birçok akıllı kilit var ve her biri önümüzdeki yıllar için anahtarsız bir gelecek vaat ediyor. Şu anki akıllı kilitler anahtarsız bir dünyaya doğru önemli bir adım olsa da hedefe ulaştığımızı söylemek oldukça zor. Çünkü anahtarsız bir gelecek, teknolojinin sadece ön kapıya odaklanmakla kalmayıp, etkileşimde bulunduğumuz tüm kilitleri günlük olarak güvence altına almasını gerektiriyor.

Şimdilik, bulut tabanlı modern bir erişim kontrol sistemi ile herhangi bir kilidi bir akıllı kilide dönüştürebilir, güvenlik açıklarını önlemek ve anahtarsız bir dünyanın rahatlığından yararlanmaya başlayabilirsiniz. Uygulamalar sayesinde her anahtarı tek bir platform üzerinden yönetebilir ve sizin için önemli olan her şeyin kilidini istediğiniz şekilde açarak güvenliğini sağlayabilirsiniz.