Erişim Kontrolünü Geliştirmek İçin 5 Yöntem

İster büyük ister küçük, tüm kurumlar için bir güvenlik ihlali, kişinin markasına ve itibarına zarar verebilir. Ayrıca tüketicileri kimlik hırsızlığı, sanal hırsızlık ve hatta fiziksel yaralanma gibi senaryolara karşı karşıya bırakabilir.

Günümüzde güvenlik, özellikle siber güvenlik her şeyden daha önemli hale geldi, çünkü her şirket müşterileri, çalışanları, mülkleri ve varlıkları nasıl takip edip güvence altına alacağı konusunda endişeleniyor. Kurumlar genel olarak hackerlar ve diğer şirket dışı tehlikelere karşı korumanın yollarını anlamaya odaklanırken, çok az kurum daha acil bir tehdide odaklanıyor: erişim kontrolü.

Erişim kontrolü biyometrik teknolojilerin de yardımıyla hızlı bir evrim geçiriyor. Ancak kuruluşlar güvenliklerini iyileştirmek için en son teknolojiden nasıl yararlanabilirler? 

Ön Kapıdan Daha Fazlası: Kapsamlı Güvenlik

Çoğu güvenlik kontrol noktası, ön girişin hemen ötesinde bulunur. Bununla birlikte güvenliği etkin bir şekilde geliştirmek için, kimin nerede ve ne zaman ne yaptığını bilmek zorundayız. Çalışanların etkili bir şekilde takip edilmesi, herhangi bir risk durumunda olayın açıklığa kavuşturulması ya da acil müdahalede bulunulması açısından önem taşır.

Kaybolan ve çalınan kimlik kartları

Bir giriş kartının çalınması ciddi sorunlara neden olabilir. Özellikle RFID kart sisteminin kusurları düşünüldüğünde bu durum daha belirgindir. RFID kartlar fiziksel olarak çalınmamış olsalar bile kullanıcı tarafından fark edilmeden hızlı bir şekilde klonlanabilir. Bu zorluğu ortadan kaldırmak, basit bir PIN numarasından daha fazlasını gerektirir ve taklit edilemeyen çoklu kimlik doğrulama yöntemlerine olan ihtiyacı ortaya koyar.

Giriş kartlarının kötüye kullanılmasının önlenmesi

İyimser bir bakış açısıyla bir çalışanın erişim yetkilerini ve güvenlik açıklarını kötüye kullanmayacağına inanmak istiyoruz. Bununla birlikte çalışan suiistimalinin her zaman bir risk oluşturduğu da yadsınamaz bir gerçek. Çalınan kartların kullanılmasını engellemek için benzersiz bir PIN kodu atanabilir, ancak içeriden bir kişi bu bilgiyi satmaya karar verirse ne olur? Biyometrik kimlik doğrulaması, retina taraması, parmak izi veya yüz tanıma gibi ek bir güvenlik katmanı, erişim suistimallerini önlemenin tek yoludur.

Çoklu geçişlerin önlenmesi

Bir kartlı geçiş sistemi, bir saldırganın içeri girmesini önleyebilir, ancak içeriden birinin kapıyı açmasını engelleyemez. Bu tür senaryolar her zaman, hem kasıtlı hem de istemeden gerçekleşir ve yüksek güvenlikli alanları son derece savunmasız bırakır. Bunu çözmek için, kartı kimin taradığını bilmek yeterli değildir. Kartla gerçekte kimin ya da kimlerin de girdiğini de bilmemiz gerekir.

İş zekası oluşturmak

Günümüzde tüm sitemler giderek daha fazla veriye yöneliyor. Çalışanları ve erişim kontrolü izleme yöntemlerimizi geliştirerek, kullanılmayan çok fazla bilgiye erişebiliriz. Verilerin analiz edilmesi iş süreçlerinde üretkenliği arttırmak, tehdit ve ihlalleri daha iyi tespit edebilmek ve personelin rutinlerini daha iyi bir şekilde anlamak için kullanılabilir.

Teknoloji her şey için tek ve kesin çözüm değildir. Tüm kurum ve kuruluşlar için güvenliği en üst seviyede uygulamak hala etkili süreçler ve eğitimli insanlar gerektirir. Bununla birlikte, eğer bir örgüt doğru çözümleri etkin bir yönetim çerçevesi içinde bütünleştiriyorsa, teknoloji güvenliği daha etkin ve verimli hale getirmek için güçlendirebilir.