Güvenlik Kamera Sistemleri Kayıt ve Depolama Teknikleri

Tüm dijital sistemlerde olduğu gibi güvenlik sistemlerinde de önemli verilerin kaybolmaması için sistem tasarımının dikkatli bir şekilde yapılması gerekir. 7/24 kesintisiz kayıt yapan sistemler için onlarca güvenlik kamerasından gelen görüntüleri, tek bir kareyi bile kaybetmeden, başarıyla kaydetmek oldukça zorlu bir iştir.

Bu teknik incelememizde, video depolama alanının nasıl kullanılacağı üzerine odaklanırken, video verilerinin benzersiz yapısını ve önemli verilerin kaybolmaması için sistemlerin nasıl tasarlanması gerektiğinin üzerinde duracağız.

Veri depolama söz konusu olduğunda karşımıza 3 temel yapı çıkar: Bunlar DAS, NAS ve San depolamadır.

Direct Attached Storage (DAS): Genellikle sabit disk depolama birimi olarak, network video kaydedici ( NVR ) içinde bulunur. Analog kayıt cihazları için basit bir yedek sistemi olarak yıllardır yaygın olarak DAS az sayıda kameraya ihtiyaç duyan küçük tesisler için tasarlanmıştır. NVR kayıt cihazları kullanıcının bulunduğu yere yakındır. Bu nedenle sistem verimli çalışır. Ancak sistem kapasitesinin sabit olması ve ölçeklenememesi önemli bir sorundur.

Network Attached Storage (NAS): Ağa bağlı depolama alanı anlamına gelen NAS, DAS'ın tersine, bir grup bilgisayarın, bir bilgisayar ağı üzerinden iş dosyalarını (belgeler, e-posta, PowerPoint sunuları vb.) paylaşmasını sağlamak için tasarlanmıştır. NAS depolama altyapısı bir dosya sistemi içerir. Bu fazladan dosya katmanı artan bir ağ trafiği yaratır. NAS depolama genel amaçlı bir BT ortamında belgeleri oluşturmak ve paylaşmak için iyi olabilir. Bununla birlikte yüzlerce kameradan gelen video akışlarını kaydetmek için uygun değildir.

Storage Area Network (SAN) : Depolama alanı ağı (SAN) ise NAS gibi, ağa bağlı bir depolama aygıtıdır. Bununla birlikte, sabit sürücüleri doğrudan yazma ve okuma prensipleri bakımından çok farklı çalışır. Bloklar düzeyinde depolma sunan SAN güvenilirlik, depolama kapasitesi, performans ve veri koruması ile video verilerini saklamak için en iyi çözümdür. Bununla birlikte DAS ve NAS’a göre daha yüksek bütçeli bir çözümdür.

Bu teknolojilerin her birini daha detaylı bir şekilde incelemeden önce, video güvenlik sistemi tasarımında göz önünde bulundurulması gereken temel faktörleri ve günümüz altyapısını inceleyelim.

Güvenlik  Kamerası Sistemi Kurarken Göz Önünde Bulundurulması Gerekenler

Bundan 30 yıl önce bir güvenlik kamerası sistemi kurulması gerektiğinde birkaç kamera, birkaç metre koaksiyel kablo ve bir VCR almak yeterliydi. Şimdi tüm bileşenler dijital ve neredeyse sınırsız seçeneğe sahip. Güvenlik tehditleri her geçen gün büyüyor. Kamu, özel şirketler ve hükümetler her geçen gün daha fazla fiziksel güvenlik uygulamalarına başvuruyor. Bununla birlikte güvenlik sistemlerinin sunduğu seçenekler ve sistemlerin yetenekleri de artıyor. Artan kamera sayısı, hızla ilerleyen teknoloji ve güvenlik kaygıları, video verilerinin güvenli bir şekilde depolanmasını zorunlu kılıyor.

Dijital Cihazlar ve Yazılımlar

Dijitaldeki gelişmeler, güvenlik sistemlerinin kurulma biçimini de değiştirdi. Artık kontrol odasından her bir kameraya uzanan koaksiyel kablo ağları yerine, IP kameralar ile esnek ve verimli kurulumlar tercih ediliyor. Günümüzün güvenlik sistemleri yaygın olarak, video yönetim yazılımı (VMS) çalıştıran en az bir bilgisayar sunucusuna sahiptir. VMS, kullanıcıların kameralarını ve monitörlerini kontrol etmelerini ve ayrıca arşivlenmiş videoları depolama alanında aramalarını sağlar.

Depolama, VMS sunucusu içinde bir NVR'de DAS olarak veya ağdaki ayrı bir depolama aygıtında ,NAS veya SAN olabilir. Bilgisayar işlemci ve depolama altyapısı yazılımı, VMS uygulama katmanının temelini oluşturur ve tüm ekipmanlarınızın gerektiği gibi çalışmasını sağlar. Ayrıca tüm yazılımları ve depolama sanal makinelerde de çalıştırılabilir.

Yeni, gelişmiş kameralar ve artan veri miktarı

Hızla gelişen kameralar, her geçen gün daha çok büyüyen veri akışını da beraberinde getiriyor. Yüksek çözünürlüklü gibi daha iyi görüntüleme yetenekleri, daha iyi ayrıntılar sunar. 180 ° veya 360 ° görüntüleme ile bir kamera çok sayıda analog kamera modelinin yerini alabilir. Örneğin, bir geniş açılı güvenlik kamerası tüm park yerini izlemenizi ya da plakaya dijital olarak zum yapmanıza izin verebilir. Bu kameraların olumsuz yönü, büyük miktarda ağ bant genişliği ve depolama alanı gerektirmesidir.

Adından da anlaşılacağı üzere, her bir IP kameranın kendi IP adresi vardır ve ağa standart bir RJ-45 ile bağlanır. Çoğu zaman yerleşik bir web sunucusu, e-posta istemcisi, FTP istemcisi ve ethernet üzerinden güç kullanımı (PoE) standartlarını destekler ve  birden fazla hedefe akış yapabilir. Sistem performansı, kaç kamera veya video akışının, çerçeve kaybetmeden depolanabileceği ile ölçülür.

Kamera ve video yönetiminde bant genişliği ve kamera sayısı hesabında, yaygın olarak şu kombinasyonlar kullanılır:
• Desteklenen kanal sayısı: bir kanal bir kamera anlamına gelir.
• Görüntü çözünürlüğü: 1.3 megapiksel (720p), 2 megapiksel (1080p), vb.
• Saniyedeki Çerçeve (fps): Fps ne kadar yüksek olursa, video kalitesi o kadar iyi olur.
• Sıkıştırma yöntemi: MPEG-4, H.2647, H.265

Video verileri neden farklıdır?

Diğer veri türleri ile karşılaştırdıldığında video verileri özel bir yapıya sahiptir. Bunun en önemli nedeni güvenlik kameralarından gelen içerik akışının  hiç durmamasıdır Bu durum, geleneksel depolama çözümlerini açısından bakıldığında, bu sistemlerin tasarım amacının tam tersi bir yapıyı işaret eder.

Video verilerinin farklı olmasının nedenleri şöyle sıralanabilir:
• Video içeriği sürekli olarak diske yazılır. Dijital içeriklerin büyük bir bölümü  okumaya odaklıdır.
• Yazma hızı, video depolama alanında çok önemlidir. Normal BT ortamlarında, depolama aygıtları hızlı okuma (kullanıcılara dosya sağlama) için optimize edilmiştir.
• Güvenlik kamerası sistemlerinde büyük miktarda bant genişliği çok önemlidir. Ağ, sahne etkinliğinde artışa neden olan büyük veri trafikleriyle baş edebilecek genişliğe sahip olmalıdır.
• Bir video gözetim sisteminde sorun olduğunda kareler veya tüm video akışı herhangi bir uyarı yapmadan kaybolma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Çünkü duran, sabit bir içerik yoktur. Normal bir BT veri merkezi ortamında, sistem sıkıştığında kullanıcılar nispeten yavaş tepki sürelerine sahiptir. Video verilerinde tek seçenek videoları silmek ya da saklamamaktır. Böyle bir durum kuruluşlar için hayati önem sahip olabilecek kanıtların kayıt edilememesi anlamına gelir.

Video Akışı ve Ağ Altyapısı

IP ağları, ağdaki veri türlerine karşı kayıtsızdır. Bir otoyol gibi düşünüldüğünde bir ağın tümü hacimle ilgilidir ve trafikte ne kadar ileri geri hareket edebildiğiniz önemlidir. Performans ise bant genişliği cinsinden ölçülür. Trafik ışıkları gibi IP ağlarının da yönlendirici ve anahtarları vardır. Performans, bir cihazın yönlendirebileceği saniyedeki paket sayısı ile ölçülür. Performans kriteri ise her paket cihazın içinden geçerken uğradığı gecikme değeridir. Genel sistem performansı ise tüm video akışını kaybetmeden kameralardan gelen kayda hazır video akışlarının sayısıyla ölçülür.

Kanıt Değeri

Video kanıtları olay gerçekleştikten 24 ila 48 saat içinde en yüksek değere sahiptir. Bir olay olduğunda, sisteminizin onu yakaladığından ve ekibinizin görüntülere derhal erişebildiğinden emin olmak istersiniz. Sisteminizin veriye ulaşma süresi ne kadar uzarsa, şüphelinin tutuklama olasılığı o kadar düşük olur.

Bütçe

Video gözetim sisteminizin maliyetini gözden geçirirken, beş yıllık bir süre zarfındaki yatırım maliyeti göz önünde bulundurulmalıdır. İhtiyaçlarınız zamanla değiştiğinde, sistem ne kadar esnek olacak? Yeni bileşenleri sisteme sürekli ekleyebilir misiniz yoksa büyük ekipmanları topluca değiştirmeniz mi gerekecek? İlk yatırım sermayesi belirlenirken düşük sistem bakım maliyetleri, kolay kullanım ve kolay görüntü arama gibi işlevlerin uzun vadede kazandıracağı yatırım getirisi mutlaka düşünülmelidir.

Depolama Teknolojileri

Güvenlik sisteminin toplam maliyetinin üçte biri ila yarısını depolama donanımları ve yönetimi oluşturur. Video akışları çeşitli şekillerde depolanabilir.

Video Kayıt Cihazları

Güvenlik kamerası sistemlerindeki ilk kayıt cihazları VCR’lerdir. Video kaset kayıt cihazları analog görüntüleri ve sesleri manyetik bir bant üzerine kaydeder. İlk VCR 1960’lı yıllarda pazara sunuldu ve 70’lerin sonlarına doğru kitlesel bir ürün haline geldi. Geliştirilmiş ekipman, daha uzun kayıt süresi ve düşük maliyetleri VCR'lerin güvenlik uygulamalarında benimsenmesini sağladı.

DVR kayıt cihazı - 2000’li yıllardan itibaren VCR'ler yerini dijital video kaydedicilere (DVR) bırakmaya başladı.  DVR'lerde analog-dijital dönüşüm kutuda yapılır. Bir veya daha fazla kamerayı kontrol eden DVR cihazları, DVD'ler, sabit sürücüler ve veya flash sürücüler gibi dijital medya ortamlarında, analog video ve ses yayınları kaydedebilir. 

Tüm popülaritesine rağmen DVR'ların bazı temel eksikliklere sahiptir. Bunlar;
• Bant genişliği sabittir. Fiziksel bağlantı noktaları bittiğinde, ikinci bir kutu satın almanız gerekir.
• Depolama kapasitesi sabittir. Veriler diğer DVR'lerle paylaşılamaz.
• Erişim sınırlıdır. Depolanan içeriği aramak ve gözden geçirmek için DVR'da olmanız gerekir.
• Güvenilirlik çok sınırlıdır. Bir DVR bozulduğunda, kayıt işlemi durur.

NVR kayıt cihazı - Bir ağ video kaydedici (NVR), güçlü bir DVR olarak düşünülebilir. NVR'ler IP kameralarla çalışır ve daha fazla özellik ve daha fazla verim sunar. NVR cihazları DVR'lerden çok daha fazla sayıda kamerayı yönetebilir. Bir NVR, bir kutu veya yazılım tabanlı olabilir. NVR, Windows tabanlı bir bilgisayar sunucusuna yüklenir ve harici bir depolama alanına bağlanır. Bununla birlikte, yazılım tabanlı NVR'lerin daha yüksek maliyetli oluşu ve karmaşıklığı göz önüne alındığında, çoğunlukla tercih edilen, dahili ve doğrudan bağlı depolama birimine (DAS) sahip, kendi kendine yeten kutulardır.

Yazılım Tabanlı Kayıt -  Birkaç üretici 2000'lerin başında DVR'lerin ve NVR'lerin bariz eksikliklerinden faydalanarak, yazılım tabanlı video işleme ve depolama sistemlerini pazara sürdü. Yazılım, bilgisayarlarda barındırılan sanal makinelere yüklendi. Bu yaklaşım, IT'nin son yirmi yılda yaptığı önemli ilerlemelerden yararlanarak, birçok kullanıcı ve cihazın, bir ağ üzerinden kaynakları paylaşmasına izin verdi. 

Sistem özellikle video için tasarlandığından, sağlam, esnek, ölçeklenebilir ve son derece güvenilirdir. Örneğin, tek bir sabit sürücü başarısız olduğunda, sistem kritik kanıtları yedekleyecek şekilde oluşturulabilir. Kamera ekleme açısından sınırlama yoktur.

DAS Depolama

DAS, bir DVR veya NVR kutusunun içinde bulunan saklama alanına benzer. Aslında NVR'ye genellikle "DAS kaydedici" adı verilir. DAS, video gözetiminde kullanılan en yaygın depolama türüdür. Bunun nedeni dahili depolamanın basit bir konsept ve ucuz bir çözüm olmasıdır. Kullanıcılar veri ortamına çok yakın olduğu için verimlilik yüksektir.

Ancak DAS, yalnızca birkaç kameraya sahip küçük tesisler için tasarlanmıştır. Bazı kişiler, aynı kontrol odasına birkaç DAS sistemi yerleştirerek bu doğal kısıtlamayı aşmaya çalışır. Bununla birlikte, bu yaklaşım çözümden daha fazla sorun yaratır. DAS depolamada kapasite sabittir. Yükseltmeler ya da genişletmeler söz konu olduğunda genellikle sistemin değiştirilmesi gerekir.

Yalnızca az sayıda kamera gerektiren küçük bir tesis ya da işletme söz konusuysa ve depolama kapasitesi ihtiyacı sabitse DAS tercih edilebilir. Karar noktasında işletmelerin kendilerine sorması gereken soru depolanan verilerin ne kadar önemli olduğu ve verilere erişimin nasıl gerçekleştirileceğidir.

NAS Depolama

NAS, 1980'lerin başında bir dizi ağa bağlı istemci bilgisayarlarla, uzaktan dosya erişimini paylaşmanın bir yolu olarak geliştirildi. Altyapı, sunucular, yazıcılar, vb. donanımları paylaşmanın faydalarının görülmesiyle, 20 yıl içinde NAS sistemleri büyük bir hızla yaygınlaştı.

NAS sistemleri, BT ortamları için mükemmeldir, çünkü verileri bir dosya biçiminde kaydetmek üzere tasarlanmıştır. Kelime işlemciler, e-posta ve muhasebe gibi tipik ofis uygulamaları için çok iyi performansa sahiptirler. Bu depolama tasarımının video için neden sorunlu olduğunu anlamak için NAS'ın nasıl çalıştığını inceleyelim.

NAS depolama aygıtlarıyla iletişim kurmak için yaygın olarak CIFS sistemi kullanılır. Bu ağ protokolü, örneğin bir NVR, PC veya iş istasyonu gibi bir istemci bilgisayarın, depolama aygıtının dosyalarını, sanki yerel bir makinede olduğu gibi manipüle etmesini sağlar.
CIFS protokolü, istemciden sunucuya paket göndererek çalışır. Sunucu daha sonra isteğin yasal olup olmadığını, istemcinin uygun dosya izinlerine sahip olup olmadığını, isteği yerine getirip getirmediğini, ardından istemciye bir yanıt paketi döndürüp dönmediğini kontrol eder. Daha sonra ilk isteğin başarılı olup olmadığını belirlemek için yanıt paketi incelenir.

Bu ileri- geri trafik, belgeler ve e-posta gibi dosyaları oluşturan, düzenleyen, gönderen, alan ve silen kullanıcılar için gereklidir. Bununla birlikte, video kaydı söz konusu olduğunda, ek trafik, önemli miktarda bant genişliği ve dolayısıyla performans sorunlarını beraberinde getirir. NAS, tüm kayıtların ek bir katmana (depolama aygıtının dosya sistemi) erişmesini gerektirir. Bu ekstra katman ağ trafiğini artırmasının yanı sıra dosya parçalanmasına da neden olur.

Güvenlik kamerası sistemlerinde çok sayıdaki video akışı NVR'ye sürekli olarak yazılır ve dosya sistemini sabit sürücülerdeki alanı sürekli olarak yeniden ayırmaya zorlar. Sonuçta BT ortamından çok daha fazla parçalanma meydana gelir. Bazı sistemler, birleştirme devam ederken işlemleri sürdürmeye izin verse bile, yine de kare veya video akışlarının düşmesine neden olabilecek önemli performans sorunlarıyla karşılaşılması kaçınılmazdır.

Bu dezavantajlara rağmen, NAS ve DAS kıyaslandığında NAS bazı önemli avantajlara sahiptir.
• Video verileri bir ağ üzerinde olduğundan çok daha kolay bir şekilde kaydedilebilir.
• DAS depolamaya kıyasla NAS çok daha iyi ölçeklenebilir bir yapı sunar.

Storage Area Network (SAN)

NAS, BT kullanıcılarına verilere yaygın ağ erişimi sunarken, her uygulama sunucusu hala kendi dahili depolama donanımına sahipti. Bu durum bölünmüş depolama alanları beraberinde getirdi. 1990'ların ortalarında NASA, paylaşılan bir depolama havuzu olan bir ağda, çeşitli uygulama sunucularının nasıl gruplanabileceğini araştırmaya başladı. 1999 yılına gelindiğinde, birkaç satıcı SAN'ları ticari BT pazarına sundu. Böylece SAN, tüm depolama aygıtları, sunucular ve istemci bilgisayarlar için evrensel depolama bağlantısı oluşturan, yüksek hızlı, özel bir ağ olarak tanımlamaya başladı.

Fiber Channel SAN

İlk SAN depolama sistemleri ölçeklenebilirlik ihtiyacına cevap olarak, fiber kanal altyapısı kullandı. Fiber optik kablolama ve anahtarlama, NAS'ın üst düzey dosya sistemi protokollerinden daha hızlı ve daha güvenilir bir depolama erişimi sağladı. FC SAN'lar çevrimiçi işlem ve büyük veri tabanlarına erişim gibi uygulamalar için en uygun araçlar olduğunu kanıtladı. Ne yazık ki, FC SAN'ların maliyeti ve karmaşıklığı, uygulamaların büyük şirketlerin ve resmi kurumların veri merkezleriyle kısıtlı kalmasına neden oldu.

iSCSI SAN Depolama

2000'li yılların sonlarına doğru, birkaç yeni şirket, depolama aygıtlarını birbirine bağlamak için bir gigabit Ethernet ağı üzerinden IP kullanan iSCSI SAN'ı geliştirdi. Bugün, saniyede 10 gigabit Ethernet (10GbE) üzerindeki iSCSI SAN'lar, yüksek güvenilirlik, depolama kapasitesi ve bant genişliği gibi gelişmiş avantajlar sunarak, hem küçük ve orta ölçekli NAS, hem de üst düzey FC SAN pazarına ciddi bir alternatif haline geldi.

KARŞILAŞTIRMA	DAS	NAS	SAN
Güvenirlik	Düşük	Ortalama	Yüksek
Arıza durumunda tolerans  ve koruma seviyesi	Düşük	Ortalama	Yüksek
Depolama	Kutuyla sınırlı	Depolama cihaz gruplarıyla sınırlı	Storage Pool
Kapasite	Sabit	Yönetilebilir	Yüksek
Ölçeklenebilirlik	Donanım değişimi gerektirir	Ek NAS ünitesi gerektirir	Yeni HDD tray ve  ek kontrol ünitesi gerektirir
Kapasite	Sabit	Yönetilebilir	Yüksek
Ölçeklenebilirlik	Donanım değişimi gerektirir	Yönetilebilir	Yönetilebilir
Diskte parçalanma	Yok	Var	Yok

Video için Optimize Edilen SAN'lara Karşı Datacenter SAN'ları

Güvenlik sistemi için Video SAN depolama, datacenter uygulamaları için tasarlanan San uygulamalarından çok farklıdır.

KARŞILAŞTIRMA	Datacenter SAN	Video SAN
İş akışı optimizasyonu	Kısa bloklar, %80 okuma, cache-hit ve hızlı IOPs.	Akış veri girişi, %95 backend yazma
Bant genişliği ölçeklendirebilme	Hız, hızlı okuma için çok önemlidir. Dikey ölçeklendirme gerekir. (Scale Up)	Toplam bant genişliği önemlidir. Yatay ölçeklendirme gerekir. (Scale Out)
Disk sürücüleri	Okuma hızı önemlidir.	Sürücü sayısı önemlidir.
Video performansı	Zayıf	Mükemmel

Ölçeklendirme- Geleneksel bir BT SAN’ı sabit bir bant genişliği ile tek bir kontrol birimine sahiptir. Bant genişliğinin, büyüyen backend depolama kapasitesi ile dengelenememesi çeşitli performans sorunlarına neden olur. 

Video için optimize edilmiş ölçeklenebilir bir SAN ise her yeni sabit disk grubu için bant genişliği ekler. Bu özellik, yüzlerce veya binlerce kameranızın gönderdiği tüm akışları işlemek için kritik önem taşır.

Performans Karşılaştırma- Pazarda bulunan çeşitli teknolojilerin performansını karşılaştırırken, kullandığınız araçların ve yapılandırmanın bir video ortamının gerekliliklerini karşılamak üzere tasarlandığından emin olun. Benchmark testlerinin birçoğu, birkaç hafta süren normal video kullanımından sonra oluşan sorunları (ağır disk parçalanması gibi) göz ardı ederken, genellikle BT veri merkezleri için önemli olan yönleri ölçmeye odaklanır.

Video güvenlik için sistemlerde bazı önemli test kriterleri şunlardır:
• Testlere başlamadan önce, sistemde arızalı bir sürücü veya depolama bileşeni olmalıdır. Bir bozulmuş sistem, gerçek dünya koşullarında bekleyebileceğiniz maksimum girdi / çıktıyı ayarlar.
• Kamera eklendiğinde saniyede kaydedilen karelerin sayısı nedir?
• Sistem hangi noktada video kareleri veya akışları kaybetmeye başlıyor?
• Bant genişliği ne kadar iyi kullanılıyor? Kamera ve depolama alanı eklediğinizde bant genişliği de ekleyebiliyor musunuz?
• Disk depolama sistemi ne ? Diskler parçalara ayrılmış mı?
• Sistemin disk sürücüleri için beklenen arıza oranı nedir?
• Birden fazla sabit sürücü başarısız olduğunda ne olur? Sistem hala performans seviyesinde çalışabilir mi?

Gelişen Teknolojiler - Daha önce belirtildiği gibi, sanallaştırma yazılımları, tek bir kutuda birkaç sanal CPU'yu barındırmanıza izin verir. Hiper bağdaşıklık olarak adlandırılan yeni bir teknoloji, sanallaştırmayı bir adım ileriye taşıyarak, CPU ve diğer bilgisayar altyapı bileşenlerini tek bir makinede soyutluyor.
Peki ağ, bellek ve depolama kaynaklarını birden fazla fiziksel makinede sanallaştırdığınızda ne olur? Güvenlik gereksinimleriniz büyüdükçe, 3.4 inç boyunda (2U) bir sunucuya ait genel video depolama havuzunuzu kademeli olarak büyütebilirsiniz.

Öneriler

DAS'lı DVR'ler ve NVR'ler hızla çoğaldı, ancak, bu sistemler, güvenlik uzmanlarının talep ettiği ölçeklenebilirlik, bant genişliği ve güvenilirliği sunamaz. NAS storage  BT veri merkezlerinde kelime işlemci ve e-posta gibi günlük iş uygulamaları için mükemmeldir ancak, video için uygun değildir. NAS'ın doğal dosya sistemi katmanı, video verileri için optimize etmeye çalıştığınız ağda ek trafik oluşturur.

Hangi video sistemini kullanacağınızı belirlemek için şu soruları sorun:
• Fiziksel ortamla işe başlayın. Hangi odaları, binaları, alanları ya da kampüsleri kapsamanız gerekiyor?
• Göreviniz için video verileriniz ne kadar kritik? Yüksek güvenilirlik, ölçeklenebilirlik ve veri korumaya ihtiyaç duyuyorsanız, iSCSI SAN seçeneklerini inceleyin.
• İlk ekipman maliyeti sizin için en öncelikli şeyse, DAS güvenli bir yatırım olabilir. Bununla birlikte, DAS sabit depolama kapasitesi ve ölçeklenememe gibi önemli sınırlamalara sahiptir. DAS’ın fiyat avantajı üzerinden karar vermeden önce, toplam beş yıllık maliyetlere bakın. Ekipman, ekleme, lisanslama, işletme masrafları, bakım ve idare gibi maliyet kalemlerini düşünün.
• İşletmenizi anlayan ve uzun dönem için en iyi ve en uygun maliyetli sistemi bir araya getirebilecek, uzman bir entegratör bulun.