EN ÇOK OKUNAN MAKALELER
Makaleler Yükleniyor...
E-BÜLTENİMİZE ABONE OLUN!
Sektördeki son haberleri takip etmek
için ücretsiz haftalık bültenimize
abone olun...
Sektörden İş Fırsatları
Güvenlik sektöründeki iş fırsatlarını buradan takip edebilirsiniz! Aradığınız kariyer fırsatları burada...
MAKALE DETAYI
2018 Güvenlik Teknolojisi Trendleri
Sektöre yön veren kamera teknolojileri için okumaya devam edin.
Güvenlik sektörü, yapay zeka ve IoT ekseninde hızlı bir şekilde gelişmeye devam ediyor. En yeni görüntüleme çözümlerine ayak uydurmak için güvenlik firmaları ve sistem entegratörlerini oldukça hareketli bir yıl bekliyor.
Akıllı kameralar, akıllı video yönetim sistemleri, nesnelerin interneti ve bulut tabanlı çözümler gibi yeni ve gelişmekte olan teknolojiler 2018 yılında görüntüleme sistemlerinin temel bileşeni olmaya devam ediyor. Bir video güvenlik projesinde, kamera özelliklerini ve performansını, kullanıcının ihtiyaçlarına göre tasarlamak, genel sistem performansını artırmak ve hedeflere ulaşmak için kritik seviyede önemlidir. Bu açıdan bakıldığında, üreticilerin farklı işlevleri ve çözünürlükleri içeren geniş bir form aralığında, çok daha fazla kamera modelini piyasaya sunması şaşırtıcı değil.
Bu yıl gerçekleşen önemli güvenlik ve teknoloji fuarlarında, HD analog, multi sensör, ePoe ve yeni PTZ uygulamalarına sahip, yüksek performans sunan çok sayıda ürün tanıtıldı. Farklı türden projeler için tam kapsamlı çözümler sunmak isteyen üreticiler, analogdan IP'ye onlarca yeni teknolojiyi kullanıcılarına tanıttı.
Şimdi, sektöre yön veren bu etkileyici kamera teknolojilerinden bazılarını yakından inceleyelim.
Mevcut kaoaksiyel altyapıdan HD görüntü elde edebilmek için tercih edilebilecek üçüncü seçenek ise HDCVI teknolojisidir. HDCVI kameralar piyasaya sürüldüğü ilk günlerden bu yana, çözünürlük anlamında çok yol aldı. Özellikle bu yıl piyasaya sürülen 4K analog güvenlik kameları IP sistemlerle yarışır hale geldi. HDCVI teknolojisi artık 720p’den 4K çözünürlüğe kadar görüntüleri, standart koaksiyel kablo üzerinden aktarabiliyor.
HDCVI teknolojisi eski altyapının olanaklarından yararlanmanın yanı sıra 1200 metreye varan, uzak mesafe HD video aktarımıyla da maliyet ve performans açısından güçlü bir seçenek sunuyor.
Her geçen gün sayısı hızla artan siber saldırılar açısından bakıldığında HDCVI kameralar, IP kameralar için büyük risk oluşturan siber riskleri taşımadıkları gibi, herhangi bir ağ koruması da gerektirmiyor. DVR’ler ve kameralar ve diğer sistem aygıtların fiziksel bağlantılar olması, HDCVI sistemleri ağdan gelebilecek siber tehditlere karşı koruyor.
ePoE’nin en büyük avantajı geleneksel Cat5 Ethernet kablosuna göre 800 metreye kadar güç ve veri iletimi sağlaması. Tekrarlayıcılar ya da ek adaptörler olmadan her bir kamerayı sadece bir kablo ile sisteme bağlanabilmesi, kurulum ve bakım maliyetlerinin azalması anlamında önemli bir yenilik.
Gelişmiş H.265 teknolojileri, standart H.264 sıkıştırmasına karşılaştırıldığında, gereksiz verilerin aktarımını sınırlandırarak, bant genişliği ve depolama ihtiyacını yüzde 80’e varan oranlarda azaltıyor. Görüntü kalitesinde herhangi bir bozulmaya neden olmadan sıkıştırılan yüksek kaliteli videolar, hem ağ hem de kayıt cihazlarının aşırı kapasitelerde çalışmasını önlüyor. Bant genişliği optimizasyonu, sisteme yeni kamera ekleme maliyetini düşürerek esneklik kazandırdığı gibi, sistemlere daha fazla sayıda yüksek çözünürlüklü kamera eklenebilmesini de sağlıyor.
Hem IP hem de HD Analog sistemler için mevcut olan multi sensör kameraların temel özelliği, birden fazla kamera ile kapsanabilecek bir alanın tek bir multi sensör kamera ile kapsanabilmesidir. Bu özelliği ile kurulum, kablolama ve altyapı ihtiyaçları açısından maliyetleri önemli ölçüde düşürür. Multi sensör kameralar hızlı bir şekilde gelişiyor. PTZ özelliği gibi performans artışı için eklenen yeni özellikler bu kameralara esnek bir uygulama alanı sağlıyor.
Akıllı kameralar, akıllı video yönetim sistemleri, nesnelerin interneti ve bulut tabanlı çözümler gibi yeni ve gelişmekte olan teknolojiler 2018 yılında görüntüleme sistemlerinin temel bileşeni olmaya devam ediyor. Bir video güvenlik projesinde, kamera özelliklerini ve performansını, kullanıcının ihtiyaçlarına göre tasarlamak, genel sistem performansını artırmak ve hedeflere ulaşmak için kritik seviyede önemlidir. Bu açıdan bakıldığında, üreticilerin farklı işlevleri ve çözünürlükleri içeren geniş bir form aralığında, çok daha fazla kamera modelini piyasaya sunması şaşırtıcı değil.
Bu yıl gerçekleşen önemli güvenlik ve teknoloji fuarlarında, HD analog, multi sensör, ePoe ve yeni PTZ uygulamalarına sahip, yüksek performans sunan çok sayıda ürün tanıtıldı. Farklı türden projeler için tam kapsamlı çözümler sunmak isteyen üreticiler, analogdan IP'ye onlarca yeni teknolojiyi kullanıcılarına tanıttı.
Şimdi, sektöre yön veren bu etkileyici kamera teknolojilerinden bazılarını yakından inceleyelim.
4K HDCVI Teknolojisi
Günümüzde kullanılan pek çok güvenlik kamera sistemi koaksiyel altyapı üzerinden çalışıyor ve IP sistemlere kıyasla, geleneksel analog sistemler daha düşük çözünürlüklere ve işlevselliğe sahip. Sistemlerini yükseltmek isteyen son kullanıcılar için ilk seçenek genellikle ethernet altyapısı üzerinden IP güvenlik kamera sistemine geçmek oluyor. Ancak değişimin neden olduğu yüksek maliyetler, projeyi oldukça masraflı bir hale getirebiliyor. Diğer bir seçenek ise EoC adaptörleri vasıtasıyla sisteme yeni Ip kameralar eklemek olarak karşımıza çıkıyor..Bu seçenek de dkendi çapında yeni donanım maliyetlerine sahip olduğundan, her zaman tercih edilmiyor.Mevcut kaoaksiyel altyapıdan HD görüntü elde edebilmek için tercih edilebilecek üçüncü seçenek ise HDCVI teknolojisidir. HDCVI kameralar piyasaya sürüldüğü ilk günlerden bu yana, çözünürlük anlamında çok yol aldı. Özellikle bu yıl piyasaya sürülen 4K analog güvenlik kameları IP sistemlerle yarışır hale geldi. HDCVI teknolojisi artık 720p’den 4K çözünürlüğe kadar görüntüleri, standart koaksiyel kablo üzerinden aktarabiliyor.
HDCVI teknolojisi eski altyapının olanaklarından yararlanmanın yanı sıra 1200 metreye varan, uzak mesafe HD video aktarımıyla da maliyet ve performans açısından güçlü bir seçenek sunuyor.
Her geçen gün sayısı hızla artan siber saldırılar açısından bakıldığında HDCVI kameralar, IP kameralar için büyük risk oluşturan siber riskleri taşımadıkları gibi, herhangi bir ağ koruması da gerektirmiyor. DVR’ler ve kameralar ve diğer sistem aygıtların fiziksel bağlantılar olması, HDCVI sistemleri ağdan gelebilecek siber tehditlere karşı koruyor.
ePoE Teknolojisi
Geçtiğimiz Temmuz ayında Dahua tarafından tanıtılan ePoE teknolojisi, sektörde büyük bir ilgiyle karşılandı. Geleneksel PoE uygulamalarının 100 metre mesafe sınırlamasını ortadan kaldıran ePoE, IP kameraların uzak mesafedeki iletimi için yeni bir yol sunuyor. Daha esnek bir sistem tasarımını mümkün kalan ePoE güvenliği geliştirirken, montaj ve kablolama maliyetlerini düşürüyor. ePoE, kameraların kontrol merkezlerinden uzakta konumlandırıldığı, depolar, kampüsler ve stadyumlar gibi geniş alanların güvenliğinde esnek bir çözüm sunuyor.ePoE’nin en büyük avantajı geleneksel Cat5 Ethernet kablosuna göre 800 metreye kadar güç ve veri iletimi sağlaması. Tekrarlayıcılar ya da ek adaptörler olmadan her bir kamerayı sadece bir kablo ile sisteme bağlanabilmesi, kurulum ve bakım maliyetlerinin azalması anlamında önemli bir yenilik.
Geliştirilmiş H.265 Sıkıştırma
4K çözünürlük gibi hızla gelişen görüntü teknolojileri, sıkıştırma teknolojilerindeki gelişmelere de yön veriyor. H.265 sıkıştırma standardı güvenlik sektöründe oldukça yeni bir gelişme. Bununla birlikte üreticiler performans geliştirmeleri sunan yeni H.265 sürümlerini piyasaya sunmaya başladı bile.Gelişmiş H.265 teknolojileri, standart H.264 sıkıştırmasına karşılaştırıldığında, gereksiz verilerin aktarımını sınırlandırarak, bant genişliği ve depolama ihtiyacını yüzde 80’e varan oranlarda azaltıyor. Görüntü kalitesinde herhangi bir bozulmaya neden olmadan sıkıştırılan yüksek kaliteli videolar, hem ağ hem de kayıt cihazlarının aşırı kapasitelerde çalışmasını önlüyor. Bant genişliği optimizasyonu, sisteme yeni kamera ekleme maliyetini düşürerek esneklik kazandırdığı gibi, sistemlere daha fazla sayıda yüksek çözünürlüklü kamera eklenebilmesini de sağlıyor.
Multi Sensör Kameralar
Multi sensör kameralar IP kamera pazarına girdiğinden bu yana büyük bir ilgiyle karşılandı ve birçok projede popüler bir tercih haline geldi. Geniş açılı ve multi sensörlü kameraların, görüntü kalitesini düşürmeden geniş alanları görüntüleyebilme yeteneği, kullanıcılar açısından daha az sayıda kamera ve daha az donanım maliyeti gibi avantajlar sunuyor.Hem IP hem de HD Analog sistemler için mevcut olan multi sensör kameraların temel özelliği, birden fazla kamera ile kapsanabilecek bir alanın tek bir multi sensör kamera ile kapsanabilmesidir. Bu özelliği ile kurulum, kablolama ve altyapı ihtiyaçları açısından maliyetleri önemli ölçüde düşürür. Multi sensör kameralar hızlı bir şekilde gelişiyor. PTZ özelliği gibi performans artışı için eklenen yeni özellikler bu kameralara esnek bir uygulama alanı sağlıyor.
Gelişen PTZ Teknolojileri
İnsanlar ve arabalar gibi hareketli nesnelerin birincil olarak izlendiği projelerde yoğun olarak kullanılan PTZ kameralar daha hızlı motor ve daha küçük form seçenekleriyle hızla gelişmeye devam ediyor. PTZ’nin hareket işlevi, sabit kamaralara kıyasla daha fazla bant genişliği harcaması anlamına geliyor. Bu soruna çözüm sunan H.265 PTZ kameralar, çözünürlük ve bant genişliği optimizasyonunu birleştirerek, yüksek veri kaynaklı bant genişliği ve depolama sınırlamalarını ortadan kaldırıyor.
Bu Makalenin Yorumları
Yorum Yazın
Yorum Yazın