Güvenlik Girişleri ve Erişim Kontrol Sistemlerinde En Sık Yapılan 3 Hata

Erişim kontrolü ve güvenlik girişi entegrasyonu uygulamaları uzmanlık gerektiren bir iş koludur. Güvenlik girişleri neredeyse tüm erişim kontrol sistemi ile entegre edilebilir. Ancak güvenlik hedefleri için doğru erişim kontrol sistemini oluşturmak için bazı önemli adımlara dikkat edilmesi gerekir.

Güvenlik girişleri ve erişim kontrol sistemlerinde karşılaşılan en yaygın 3 hatayı sizler için derledik.

Hata 1: Cihaz yerleşimi

Erişim kontrol cihazınızın yerleştirilmesi, yalnızca girişin verimini değil aynı zamanda güvenlik seviyesini de etkileyecektir. Fiziksel güvenlik girişlerinde önemli miktarda para harcıyorsanız, erişim kontrol cihazınızın, istenilen güvenlik seviyesi üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olup olmadığını bilmeniz gerekir.

Örneğin bir koridora erişim kontrol sistemi cihazı yerleştirdiğinizi düşünün. İnsanların çok büyük bir bölümü yolun sağından yürür. Çoğu kullanıcı için bu sezgiseldir ve bu nedenle döner güvenlik kapılarının girişi sağ taraftandır. sağ tarafa girmektedir. Hatalı uygulamalardan kaçınmak için giriş kontrol cihazlarının, bir giriş yolunun solunda yer almasına dikkat edin.

Öğle vakti, birçok insan bir güvenlik kapılarından giriş çıkış yapar. Özellikle döner kapılardan giriş yapılırken aynı zamanda kapıdan çıkış yapan büyük bir grup var. Cihaz yerleşimi hatalı yapılırsa, kullanıcıların koridorun sol tarafındaki kart okuyucuya ulaşmak için yaklaşan trafiği aşması gerekir. Kart verimlilik açısından ideal bir kurulumdan çok uzaktır. Yetkilendirme sonrasında oluşan kullanıcı trafiği esnasında yetkisiz biri alana geçiş yapabilir.

Başka bir yerleşim hatası ise cihazın girişle olan uzaklığıdır. Koridordaki döner güvenlik kapısına sahip olduğumuz senaryoya geri dönelim. Erişim kontrol cihazı koridorun sağ tarafına kurulmuştu, ancak cihaz kapı girişinden 10 metre uzakta. Erişim kontrol cihazı ile güvenlik girişi arasında şimdiden birkaç saniye geçti bile. Günün, öğle yemeği gibi yoğun bir saatinde, yetkisiz bir kullanıcı bu boşluktan yararlanarak giriş yapabilir. Üstelik bu kişinin kimlik bilgilerine sahip değilseniz, çok ciddi sorunlarla karşılaşabilirsiniz.

Hata 2: Etkinleştirme hızının çok yüksek olması
Erişim kontrol cihazı ne kadar hızlı olursa, sahte kimlik kabul edilme ihtimali artar ya da cihaz yetkisiz birini yetkilendirebilir. Basitçe düşünmek gerekirse, insanlardan bir şeyleri daha hızlı yapmaya zorladığınızda kalite her zaman düşer. Erişim kontrol cihazı için de aynı şey geçerlidir. Örneğin piyasada kimlik doğrulamak için birinin sadece elini göstermesini gerektiren gelişmiş bir biyometrik cihaz teknolojisi var. Geometrik doğrulanmanın sağlanması için kullanıcının elini cihaza koyması gerekiyor. Etkinleştirme hızının çok yüksek olması giriş verimliliğini önemli ölçüde artırırken, izinsiz girişleri yetkilendirme olasılığı daha yüksektir. Bu riski almak istiyor musunuz?

Hata 3: Sezgisel uygulama araçları
Erişim kontrol cihazı, kullanıcıların kart okuyucu gibi, sezgisel olarak nasıl kullanılacağını bildirebiliyor mu? Ya da eğitim gerektiren, iris tarayıcı veya BLE okuyucu gibi bir şey mi ? Sezgisel araçların kullanımı bir denge sağlamayı gerektirir. Kart okuyucularının düşük teknolojili olduğunu biliyoruz. Ancak yeni cihazlarınızın çok karmaşık ya da yaygınlaşmamış yeni bir teknolojiye sahip olması, kullanıcılar tarafından verimliliği düşürebilir. Çok karmaşık bir sistem, personel tarafından anlaşılamayabilir.

Kullanılan cihazlar kadar cihaz yerleşimi de kullanıcıları otomatik olarak yönlendirecek şekilde ve olabildiğince sezgisel şekilde yapılmalıdır.
Geçiş kontrolü ve yetkisiz girişleri önleme, giriş kontrol sistemleri ve güvenlik girişlerinin beraber ele alınmasın gerektirir.  İşletmelerin güvenlik hedeflerini karşılamak için ihtiyaç duyulan erişim kontrol cihazlarının ve kurulumlarının, en iyi nasıl uygulanabileceğini ve hangi durumlarda çalışıp çalışmayacağını düşünmek, planlamanın önemli bir adımıdır.