Nesnelerin İnterneti İçin Güvenlik Mümkün Mü?

IoT - Nesnelerin İnterneti teknolojisinin kullanımı, akıllı cihazların sunduğu avantajlarla birlikte hızla artıyor. Akıllı kapı zillerinden çocuk oyuncaklarına kadar gittikçe büyüyen bir IoT pazarı var. Dahası,  pazar sadece tüketiciler için akıllı ev teknolojisi ile sınırlı değil. IoT sensörler, sağlık ve üretim de dahil olmak üzere çok sayıda endüstride, her boyuttaki işletmeler tarafından giderek daha fazla kullanılıyor. Ancak, IoT teknolojisi, hayat kalitesini artıran ve maliyet tasarrufu sağlayan avantajlarına rağmen güvenlik açısından çeşitli endişeleri de beraberinde getiriyor.

Bu, bu yılki Mobil Dünya Kongresi'nde (MWC) tartışılan konulardan biri Nesnelerin İnterneti uygulamaları  ve güvenliğiydi. Kongrede, IoT teknolojisi, akıllı şehir teknolojilerinden ve güvenlik sistemlerine kadar değişen bağlı ürünlerle yoğun bir şekilde öne çıktı. Bir oturumda, block sisteminin gelecekteki IoT cihazlarının güvenliğini sağlamaya nasıl yardımcı olabileceği üzerinde duruldu. Bitcoin'in omurgası olarak bilinen blockchain, sisteminin aynı zamanda IoT'ye de uygulanabileceğine dikkat çekildi.

IoT aygıtları ev veya iş ağında daha fazla kullanıyor ve bu da bilgisayar korsanlarının hassas veriler içeren bilgisayarlar gibi cihazlara erişebilmesini sağlıyor. Blockchain teknolojisini kullanmak, IoT cihazlarının güvenlik ihlali riskini azaltabilir ve cihaz ağlarının kendilerini doğrulamasını ve korunmasını sağlayabilir. Örneğin, ortak bir gruptaki aygıtlar, Dağıtılmış Hizmet Reddi (DDoS) saldırılarını durdurma veya kullanıcıları uyarma potansiyeline sahip olabilir.

İnsansız uçaklar ve IoT güvenliği

MWC'de vurgulanan önemli noktalardan bir diğeri, dronlar tarafından kullanılan IoT teknolojisinin güvence altına alınmasıydı. Drone teknolojisi IoT içinde hızla gelişen bir sektör ve bilgisayar korsanlığı riski sadece veri ihlaline neden olmakla kalmıyor, aynı zamanda kamu güvenliği için de büyük bir risk oluşturuyor. Tüketici uçaklarının son yıllarda popülaritesi gittikçe arttı. Çok yönlü uygulamalar ve gerçek zamanlı verilere erişim sayesinde, ticari uçaklar, tarım, askeri, inşaat gibi bazı sektörlerde geniş bir yelpazede, hatta paket tesliminde kullanılıyor. Ancak, birçok IoT cihazında olduğu gibi, güvenlik riski çoğu zaman bilgisayar korsanlarına karşı savunmasız olan birçok dronun bu işlevlerini gölgede bırakıyor.

Bir drone'nun kendi telemetri verilerine erişilmesi durumunda, bilgisayar korsanları aracın havadayken kontrolü ele geçirebilir. Böyle bir senaryoda, dronlar patlayıcılar veya kimyasal maddeler gibi maddeleri taşımak için kaçırılabilir ve insanları fiziksel olarak tehlikeye sokabilir. Bir drone kamerasından toplanan resim ve videolar casusluk için kullanılabilir. Birçok ülkede drone mevzuatları için standartlar geliştirilse de odak noktasının büyük bir kısmını hava sahası ve uçuş operasyonları oluşturuyor.. Bununla birlikte, dronların güvenlik riski genellikle göz ardı ediliyor.

IoT teknolojisi için güvenlik önlemlerini almak neden zor?

IoT cihazlarının güvenliğini sağlamak çeşitli nedenlerden ötürü şimdilik oldukça zorlu bir süreç anlamına geliyor. Cihazlar hızla akıllı cihazlara dönüştürülüyor ve üreticiler bu yeni ürünleri daha hızlı bir şekilde kullanıma sunarken, yeterli güvenlik standartlarını uygulamıyor.
Diğer bir sorunu ise yalnızca IoT cihazlarını değil, aynı zamanda verilerin aktarıldığı ağları da güvenceye almak oluşturuyor ve bu da kullanıcılar için uçtan uca ağ güvenliğinin uygulanması anlamına geliyor. Bir siber güvenlik raporuna göre, örgütlerin% 46'sının örgüt içinde IoT ağ güvenliğini sağlamayı, 2018 için yüksek bir öncelik olarak belirlediklerini ortaya koyuyor.

Gelecekte ne olacak?

Peki, Nesnelerin İnterneti'ni güvence altına almak gerçekten imkânsız mı? Sektör giderek daha karmaşık hale gelen IoT cihazlarını bilgisayar korsanlarından korumak için yeni yollar geliştiriyor ve bu IoT güvenliği alanında çalışanlar için önemli fırsatlar yaratıyor. Blockchain, çözümün bir parçası olabilir, ancak IoT teknolojisinin hem tüketiciler hem de işletmeler için faydalı ve güvenli bir şekilde gelişmesi ve güvenlik standartları oluşturulması için sektör liderlerinin, beraber çalışmasını gerekli kılıyor.

IoT güvenliği için eğitim kilit rol üstleniyor. Tüketiciler ve işletmeler arasında IoT güvenliği bilincini ve dijital okuryazarlığını artırmak için eğitim öne çıkıyor. IoT cihazlarının belirli bir güvenlik seviyesini sağlaması için daha fazla düzenleme ve standardizasyona ihtiyaç duyulurken, üreticilerin IoT cihazları için net gizlilik politikaları geliştirmeleri ve tüketicilerin güvenlik ayarlarını nasıl ayarlayacağını bilmeleri gerekiyor. Varsayılan şifre kodlarını değiştirmek gibi basit adımlar bile cihazların gelecekte daha güvenli olmasına yardımcı olabilir.

Güvenlik, IoT teknolojisinin geliştirilmesinde önemli bir sürece işaret ederken, üreticilerin cihazlarını daha sıkı güvenlik protokolleriyle koruması, ISS’lerin endüstri çapında standartları karşılayan uçtan uca bir altyapı oluşturarak IoT güvenlik tehdidine çözüm sunabilir. Güvenli bir ağ sunan sağlayıcıların, uzun vadede rekabet avantajına sahip olmaları ise kaçınılmaz görünüyor.