EN ÇOK OKUNAN MAKALELER
Makaleler Yükleniyor...
E-BÜLTENİMİZE ABONE OLUN!
Sektördeki son haberleri takip etmek
için ücretsiz haftalık bültenimize
abone olun...
Sektörden İş Fırsatları
Güvenlik sektöründeki iş fırsatlarını buradan takip edebilirsiniz! Aradığınız kariyer fırsatları burada...
MAKALE DETAYI
Güvenlik Sistemleri Afet Sonrası Hasarları Azaltıyor
Son günlerde ABD’yi vuran kasırgalar, herhangi bir felaket durumuna karşı alınması gereken güvenlik önlemlerini de gündeme taşıdı.
Kurumsal işletmelerin acil bir durumda varlıklarını koruyabilmeleri için güvenlik sistemleri başlı başına önem taşıyor. Önceden hazırlık yapıldığında, güvenlik sistemleri operasyonları normale döndürmede hayati bir rol oynayabilir. Fiziksel kaynakların yanı sıra veri depolama gibi işletmenin önemli varlıklarının güvence altına alınması, herhangi bir risk karşısında hasarı minimum seviyede tutmak için en önemli adım olabilir.
Güvenlik sistemleri herhangi bir kriz zamanında işlevini yitirme lüksüne sahip değildir, ancak büyük ölçekli doğal afetler güvenlik personelinin sistemlere fiziksel olarak erişmesini engelleyebilir. Acil durumlarda kurumsal işletme faaliyetleri savunmasız durumda kalabilir. Şirket varlıklarının korunabilmesi için güvenlik sistemlerinin güçlü ve stabil olması beklenir. Bu nedenle herhangi bir felaket senaryosuna önceden hazırlanmak, sistem esnekliğini ve veri güvenliğini sağlamak zararları önlemek için doğru adımların atılabilmesini kolaylaştırır.
''Bir felaket senaryosunda yedek güç ve merkezi bir operasyonel yaklaşım iki ana odak alanı olarak değerlendirilmelidir.''
Güç Yedekleme: Risk durumlarında elektrik kesilmesi en muhtemel sonuçtur. Yedek güç kaynağının olmaması sistemleri işe yaramaz hale getirebileceği gibi güvenliği de ciddi şekilde tehlikeye sokabilir. Sistemlerin optimum olarak 8 ila 24 saat süreyle çalışmasına olanak veren dahili yedek güç üniteleri olmalıdır. Ayrıca yedekleme gücü, bir sistemin tüm bileşenlerini belirli bir süre için desteklemek üzere tasarlanmalıdır. Felaket anında ağın hala çalıştığı varsayıldığında, tesislere uzaktan bakmak, hasar değerlendirmesi yapmak ve hayati sistemleri güvenli bir şekilde kapatmak için yeterli zamanı sağlayabilir.
UPS ünitelerini veya jeneratörleri seçerken şunu göz önünde bulundurun:
•Güvenlik ekipmanınızın güç gereksinimini hesaplayın
•Ekipmanın ne kadar süre ile çalışması gerektiğini hesaplayın
•Sisteminizin önceliği belirleyin. En kritik faktörler için en uzun yedek güç kaynağı sağlayın.
Güvenlik sistemleri bileşenleri önemli miktarda programlama içerir. Bazı sistemler, tüm güç kesildiğinde yapılandırmayı korumak için küçük, saat pili gibi bir pil gerektirir. Bunları 3-5 yıllık bakım programına almak, güç geri yüklendiğinde herhangi bir müdahale olmadan sistemin normal çalışmasını sağlayabilir. Çoğu durumda, sistemler istenildiği gibi başlatılmaz. Uzaktan yeniden başlatma özelliğine sahip sistemleri tasarlamak, masraflı bir servis çağrı gereksinimini ortadan kaldırabilir. Böylece saatler ya da günler depil, sadece birkaç dakika içinde sistem çalışır hale getirilebilir.
Kurtarma işlemi sırasında yeniden başlatma ve geri yükleme yeteneği, sistem türleri arasında büyük bir farklılık gösterebilir. Sistemlerin merkezi bir operasyonel yaklaşıma dayalı olarak uygulanmasının en önemi nedeni budur.
Merkezi Operasyonel Yaklaşım: Kayıtlı videolar, erişim kontrolü kayıtları ve diğer güvenlik sistemi verileri devam eden soruşturmalar, ya da eğitimler gibi konularda kritik öneme sahip olabilir. Sanal uygulamalar, bulut ve veritabanı sunucularını kullanmak sisteme esneklik sağlar. Böylece kritik veriler için tek bir fiziksel konumla sınırlı kalınması gerekmez. Buna ek olarak, önemli olayları alternatif yerlere yönlendirme yeteneği, bir felaket sırasında ve sonrasında yaşanabilecek kritik olaylara karşı durumsal farkındalık sağlar. Acil durum veya tahliye durumunda, merkezileştirilmiş bir operasyonel yaklaşım, sistem işlevselliğini sağlamaya yardımcı olmasının yanı sıra aynı zamanda uzaktan teşhis etme ve başlatma olanağı da sağlar.
Güvenlik sistemleri herhangi bir kriz zamanında işlevini yitirme lüksüne sahip değildir, ancak büyük ölçekli doğal afetler güvenlik personelinin sistemlere fiziksel olarak erişmesini engelleyebilir. Acil durumlarda kurumsal işletme faaliyetleri savunmasız durumda kalabilir. Şirket varlıklarının korunabilmesi için güvenlik sistemlerinin güçlü ve stabil olması beklenir. Bu nedenle herhangi bir felaket senaryosuna önceden hazırlanmak, sistem esnekliğini ve veri güvenliğini sağlamak zararları önlemek için doğru adımların atılabilmesini kolaylaştırır.
''Bir felaket senaryosunda yedek güç ve merkezi bir operasyonel yaklaşım iki ana odak alanı olarak değerlendirilmelidir.''
Güç Yedekleme: Risk durumlarında elektrik kesilmesi en muhtemel sonuçtur. Yedek güç kaynağının olmaması sistemleri işe yaramaz hale getirebileceği gibi güvenliği de ciddi şekilde tehlikeye sokabilir. Sistemlerin optimum olarak 8 ila 24 saat süreyle çalışmasına olanak veren dahili yedek güç üniteleri olmalıdır. Ayrıca yedekleme gücü, bir sistemin tüm bileşenlerini belirli bir süre için desteklemek üzere tasarlanmalıdır. Felaket anında ağın hala çalıştığı varsayıldığında, tesislere uzaktan bakmak, hasar değerlendirmesi yapmak ve hayati sistemleri güvenli bir şekilde kapatmak için yeterli zamanı sağlayabilir.
UPS ünitelerini veya jeneratörleri seçerken şunu göz önünde bulundurun:
•Güvenlik ekipmanınızın güç gereksinimini hesaplayın
•Ekipmanın ne kadar süre ile çalışması gerektiğini hesaplayın
•Sisteminizin önceliği belirleyin. En kritik faktörler için en uzun yedek güç kaynağı sağlayın.
Güvenlik sistemleri bileşenleri önemli miktarda programlama içerir. Bazı sistemler, tüm güç kesildiğinde yapılandırmayı korumak için küçük, saat pili gibi bir pil gerektirir. Bunları 3-5 yıllık bakım programına almak, güç geri yüklendiğinde herhangi bir müdahale olmadan sistemin normal çalışmasını sağlayabilir. Çoğu durumda, sistemler istenildiği gibi başlatılmaz. Uzaktan yeniden başlatma özelliğine sahip sistemleri tasarlamak, masraflı bir servis çağrı gereksinimini ortadan kaldırabilir. Böylece saatler ya da günler depil, sadece birkaç dakika içinde sistem çalışır hale getirilebilir.
Kurtarma işlemi sırasında yeniden başlatma ve geri yükleme yeteneği, sistem türleri arasında büyük bir farklılık gösterebilir. Sistemlerin merkezi bir operasyonel yaklaşıma dayalı olarak uygulanmasının en önemi nedeni budur.
Merkezi Operasyonel Yaklaşım: Kayıtlı videolar, erişim kontrolü kayıtları ve diğer güvenlik sistemi verileri devam eden soruşturmalar, ya da eğitimler gibi konularda kritik öneme sahip olabilir. Sanal uygulamalar, bulut ve veritabanı sunucularını kullanmak sisteme esneklik sağlar. Böylece kritik veriler için tek bir fiziksel konumla sınırlı kalınması gerekmez. Buna ek olarak, önemli olayları alternatif yerlere yönlendirme yeteneği, bir felaket sırasında ve sonrasında yaşanabilecek kritik olaylara karşı durumsal farkındalık sağlar. Acil durum veya tahliye durumunda, merkezileştirilmiş bir operasyonel yaklaşım, sistem işlevselliğini sağlamaya yardımcı olmasının yanı sıra aynı zamanda uzaktan teşhis etme ve başlatma olanağı da sağlar.
Bu Makalenin Yorumları
Yorum Yazın
Yorum Yazın